30 Ağustos 2008 Cumartesi

Kaspersky 2009 Yazılımları Türkiye ‘de


Moskova merkezli dünyaca ünlü yazılım şirketi Kaspersky Lab, sabırsızlıkla beklenen yeni Kaspersky Anti-Virus 2009 ve Kaspersky Internet Security 2009 yazılımlarını Türkiye piyasasına sundu. Bilgisayarlara yönelik tehditleri ve internetten gelen her tür saldırıya karşı en güvenilir çözümleri ile müşterilerin farklı ihtiyaçlarına cevap veren Kaspersky Lab, yeni Kaspersky Anti-Virus 2009 ve Kaspersky Internet Security 2009 ürünleri ile kötü amaçlı programlara karşı kullanıcıya üstün koruma sağlıyor.

Kişisel kullanıcılar için kötü amaçlı programlara karşı en iyi korumayı sunan 2009 yazılımlarından Kaspersky Anti-Virus 2009, bilgisayarlarınızı korumak için temel araçları sağlıyor. Virüsler, Truva atlar, casus yazılımlar ve diğer kötü amaçlı programlar gibi IT tehditlerine karşı koruma sağlıyor. Korumalı ve güvenli internet kullanımını sağlayan Kaspersky Internet Security 2009 ise bütünsel güvenlik çözümü sayesinde kişisel kullanıcılar ve aileleri için sorunsuz bilgisayar ortamı yaratıyor. Her iki 2009 yazılımı da mükemmel entegrasyon ile sistem uyuşmazlıklarını gideriyor ve daha hızlı performans sunuyor.

Sezgisel (Heuristic) virüs tarama ve dile bağlı analizi ilk geliştirip uygulayarak antivirüs alanındaki gücünü koruyan Kaspersky Lab, 100′den fazla ülkede 1000′den fazla kalifiye uzmanı ve zengin deneyimi ile müşterileri için üstün korumalı ürünler sunuyor. Kaspersky Lab Genel Müdürü Eugene Kaspersky önderliğindeki tecrübeli bir ekip en yeni veri güvenlik tehlikelerini Antivirüs sektörüne bildirerek sadece 2008 yılında sayısı 20 milyonu geçeceği öngörülen kötü amaçlı programlara karşı savaşıyor.

Kaspersky Anti-Virus 2009 ve Kaspersky Internet Security 2008 özellikleri arasında aşağıdakiler yer alıyor:

Temel Koruma

  • Virüsler, Truva atlar ve solucanlara karşı koruma
  • Spyware ve adware engelleme
  • Dosya tarama, email ve internet trafiği
  • Chat programları koruması (ICQ, MSN) (Geliştirilmiş)
  • Bilinmeyen tehditlere karşı sezgisel koruma (Geliştirilmiş)

Önleyici Koruma

  • OS ve uygulamaların zayıf yönlerinin taranması (Yeni)
  • IE zayıf yönlerinin analizi ve kapatılması (Yeni)
  • Kötü amaçlı yazılım site linklerinin iptal edilmesi (Yeni)
  • Dünya çapında tehdit izlenmesi (Security Network) (Yeni)

İleri Düzey Koruma ve Kurtarma

  • Program virüslü bilgisayarlara yüklenebilir
  • İptal ve durdurmalara karşı otomatik koruma
  • Kötü amaçlı yazılımların kaldırılmasından sonra doğru sistem ayarlarına geri dönüş (Yeni)
  • Kurtarma diski yaratmak için araçlar

Veri ve Kimlik Hırsızlığı Koruması

  • Phishing site linklerini iptal etme (Geliştirilmiş)
  • Her tür keylogger koruması

Kullanışlılık

  • Kurulum sırasında otomatik konfigürasyon (Geliştirilmiş)
  • Ortak görevler için sihirbaz uygulaması (Yeni)
  • Sanal raporlama ve tablolar (Yeni)
  • Otomatik yada interaktif mod (Yeni)
  • Otomatik veritabanı güncellemesi

Kaspersky Internet Security 2009′nin ek olarak aşağıdaki özellikler mevcut:

Gelişmiş Koruma

  • Çift yönlü kişisel güvenlik duvarı (Geliştirilmiş)
  • Güvenli Wİ-Fİ ve VPN bağlantıları (Yeni)
  • Akıllı program kullanımı ve kontrolü (Yeni)
  • Zorla sisteme giriş önleme

Veri ve Kimlik Hırsızlığı Koruması

  • Yetkisiz çevirmeli ağ bağlantı engellemesi
  • Kullanıcı aktiviteleri ve izlerinin temizlenmesi (geçici dosyalar, çerezler vb.) (Yeni)

İçerik Filtreleme

  • Ebeveyn Kontrolü (Geliştirilmiş)
  • Antispam koruması (MS Outlook ve Thunderbird için ek) (Geliştirilmiş)
  • Web sayfalarında başlık engellemesi

Dünyanın En Hızlı Bilgisayarı

Dünyanın en hızlı bilgisayarının performansını hiç duydunuz mu? IBM yeni süper bilgisayarın işlem kapasitesini saniyede 1,026 katrilyon olarak açıkladı.

Amerikan ordusuna yönelik hizmet veren bilgisayar 133 milyon dolarlık yatırımla da en pahalı bilgisayar ünvanını elinde bulunduruyor.

Saniyede katrilyon seviyesinde işlem kapasitesini daha net ifade etmek için açıklayalım. Tam 15 sıfır demek. Yani saniyede yaklaşık olarak 1.000.000.000.000.000 işlem yapılabiliyor. Bu kapasiteye ulaşılması için ise sistemde geliştirilmiş 12960 hücre işlemci ve bu miktarın daha altındaki bir sayıda AMD’nin Opteron işlemcileri yer alıyor.

Toplamda 116.640 işlemci çekirdeğine sahip olan sistem Roadrunner adıyla biliniyor ve daha önceleri süper bilgisayar olarak geliştirilen BlueGene/L’nin iki katı kadar da daha hızlı.

IBM mühendisleri tarafından geliştirilen bilgisayar Los Alamos Ulusal Laboratuvarları’nda yer alıyor. Orduya hizmet verecek olan sistem özellikle nükleer silahların stoklanmasına yönelik sorunlara çözüm getirecek projelerde kullanılacak. Roadrunner, olası bir nükleer saldırıda saniyenin çok küçük birimlerinde gerçekleşecek olan patlama esnasında oluşacakların simulasyonunu çıkaracak. Aynı zamanda küresel iklim değişikliği gibi bilimsel problemlerin çözümünde de yine bu bilgisayardan faydalanılacak.


YouTube ‘a Programsız Giriş (Yeni)

YouTube ‘a Programsız Giriş Var DNS Ayarı Yapıp Bu Bazen Internette Kopma veya Yavaşlama Yapıyor, Diğer Yöntem ise Proxy Buda Gereksiz.Yeni Bir Yöntemle Programsız Giriş Yapıyoruz.Hemde Direk www.youtube.com Yazdığımızda Siteye Giriş Yapıyoruz..

Başlıyoruz..

İlk Önce Başlat > Çalıştır ‘a C:\\WINDOWS\\system32\\drivers\\etc\\hosts Yazıyoruz.

Böyle Bir Ekran Gelir.

Yapacağımız Şey Bu Not Defterine Aşağıdaki Kodları Eklemek ;

208.117.236.70 youtube.com
208.117.236.70 www.youtube.com

Ekledikten Sonra Kaydediyoruz.

Artık Direk Olarak YouTube ‘a Girebilirsiniz.

İsterseniz Test Edelim :) Buyrun : http://www.youtube.com/

Not : Resimleri Büyültmek için Üstüne Tıklayınız..




İşim dolayısıyla illegal tekliflerle karşı karşıya kalabiliyorum. Fiyakalı yemekler sonrası bol sıfırlı imalar, isimsiz e-mail'ler derken artık dijital ortamdaki illegalite sokağa kadar inmiş durumda.

Eskiden iş adamları, beyaz yakalı suçlular (ben onlara öyle diyorum) gibi değişik kesimlerden gelen illegal teklifler artık toplumun her kesiminden gelmeye başladı. Tehdit ve rant o kadar buyükki artık pek çok kimse buna karşı kayıtsız kalamıyor.

Geçtiğimiz günlerde arabamı yıkatmak için bir oto yıkamacısına gittim. Araç yıkanırken yıkamacılardan biri dikkatle arka camdaki "H2K" sticker'ına bakıyordu. Dikkatimi çekti. Biraz süre geçtikten sonra yanıma yanaşıp sorularına başladı.

- Abi bu arkadaki "He2ke" yazısı nedir?
+ Hackerlar ile ilgili bir topluluğu simgeliyor.
- Haa anladım. Peki bu hacker herkes olabilirmi.
+ Konuyla yeterince ilgilendikten sonra neden olmasın.

Sohbetin sonrasında soru soran arkadaş yandaki arabadan benimkine geçerek ağır ağır temizlemeye başladı bir yandan da sorularını sürdürdü. Benim Türkiye'de ki ilk ceza alan hacker olduğumu da öğrendikten sonra ağzındaki baklayı çıkarttı.

- Geçen okudum adamın biri 2.5 trilyon vurmuş kredi kartlarindan. (Sadun Özkaya'dan bahsediyor)
+ Evet
- Ben araştırıyorum internette bu olayları ama hiç bir şey bulamadım.
+ İngilizcen yoksa zor olur tabii. Genelde ruslar bu tarz bilgileri satıyor.
- Bana biraz bu konuda yardım edermisin?
+ Sana edebileceğim tek yardım bu tarz işlere bulaşmamanı önermek.
- Peki abi anladim.

Sanki altı ay sonra bu insanı manşetlerde görecekmişim gibi bir hisle oradan ayrıldım...

Dinlermisiniz?



Bugün bir yakınım aradı. Telefonlarımın dinlendiğini bildiğinden, bu teknik takip olayları hakkında bir soru soracağını söyledi. Bahsettiğine göre. Sözde bir uzman televizyona çıkıp "eğer telefon numaranızın başına 2 ekleyerek çevirirseniz sizi dinleyen kişiyle görüşebilirsiniz" gibi saçmalığın sınırlarını zorlayan bir açıklama yapmış. Bu açıklama sonrasındaki günlerde ise telefonunun ilk rakamı 2 ile başladığından çalmaya başlamış. Tabii "neden telefonumu dinliyorsun?!" tepkileriyle karşılaşılmış.

Bir nevi teknofıkra yaşatan bu öngörünün sahibi her ne kadar saçmalasa da Türkiye'de teknik takip çok öncelerden beridir devam ediyor. Daha önce denenen ve sözde gerçek bir diğer yönteme göre. Kendi telefon numaranızı arardığınızda eğer çalıyorsa dinleniyorsunuz. Ama eğer meşgul tonu alıyorsanız o zaman dinlenmiyorsunuz.

Bunu da bizzat tecrübe etmediğim için bana pek gerçekci gelmiyor. Burası öyle bir ülke ki. Savcılıktan aldığınız "teknik takip ve dinleme yapılmamaktadır" raporu bile bazen dinlenmediğiniz anlamına gelemeyebiliyor.

Dinleme faaliyetleri içerisinde ise bu takibe takılmamak isteyenlerin izlediği değişik yöntemler var. Bunlardan ilki IMEI numarasını sıfırlamak. Bu yöntemde tam dinlenmeme sağlanmasa da, IMEI numarası telefonun software'inden tamamen sıfırlardan oluşan biçimde değiştiriliyor. GSM network'une sıfırlı bir IMEI ile kayıt olduğunuzda sahip olduğunuz avantaj ise. Telefonunuza daha sonra takacağınız başka simkartların dinlenme riskinin bulunmaması. Bu yöntem her marka güncel telefona uygulanamasa da bir çok telefon üzerinde bu işlem hala gerçekleştirilebilir.

Internet ise bir diğer yöntem. Skype kullanan netphone'lar çevredeki wireless internet bağlantısını otomatik algılayıp bağlanarak size atanan numarayı online hale getiriyor. Size atanmış yurtdışı gibi gözüken numarayı çeviren insanlar size ulaşabiliyor, siz de onlara. Aldığım kesin duyumlara göre emniyet teşkilatı skype aracılığı ile yapılan bu konuşmaların içeriğine ulaşamıyor. Fakat kimleri aradığınız ve kimler tarafından arandığınız bilgisini skype merkezinden alabiliyorlar.

Tabii bir de profesyonel ve yasal (?!) çözümler var. Bunlar genellikle bilinen ve bilinmeyen üç, dört harfli ulusal/global teşkilatlar tarafından kullanılıyor. Edinmek için devlet olmak şartı aranıyor (ya da en azından ergenekon tarzı startup bir yapılanma olmanız şart). Yoksa üretici şirketler size satış yapmıyor (en azından dışarıya yapmıyoruz diyorlar).

Bu sistemler cepte taşıbilir ya da bond çanta formunda gezdirilebiliyor. Belli bir mesafedeki GSM kullanan telefonları dinleyip, arayabilmekten tutun. Mobil dinleme ve kayıt istasyonu görevi gören aletler bile edinmek mümkün.

Mobil telefonlara özgü bu teknik izleme ve takip konusunda böyle yasal/yasadışı yöntemler yarışırken. Diğer yanda geçtiğimiz aylarda bir takım akademisyenler GSM networküne özgü bir açık bulduklarını açıkladılar. Bunun tam ayrıntılarını, proof of concept kodunu yayınlamadılar fakat konsept hakkında bilgi içeren bir paper'ı internet ortamında yayınladılar. Öyle ya. Full disclosure mantığına göre ayrıntıları yayınlamalarını bekleyemezdik, bu steril çocuklardan...

Belkide yakında sadece meraklıların ulaşacağı, cepte taşınan ufak dinleme aygıtlarına sahip olabilir ya da bunları kendimiz yapabilir durumda olacağız. Ki