30 Ağustos 2008 Cumartesi

Dinlermisiniz?



Bugün bir yakınım aradı. Telefonlarımın dinlendiğini bildiğinden, bu teknik takip olayları hakkında bir soru soracağını söyledi. Bahsettiğine göre. Sözde bir uzman televizyona çıkıp "eğer telefon numaranızın başına 2 ekleyerek çevirirseniz sizi dinleyen kişiyle görüşebilirsiniz" gibi saçmalığın sınırlarını zorlayan bir açıklama yapmış. Bu açıklama sonrasındaki günlerde ise telefonunun ilk rakamı 2 ile başladığından çalmaya başlamış. Tabii "neden telefonumu dinliyorsun?!" tepkileriyle karşılaşılmış.

Bir nevi teknofıkra yaşatan bu öngörünün sahibi her ne kadar saçmalasa da Türkiye'de teknik takip çok öncelerden beridir devam ediyor. Daha önce denenen ve sözde gerçek bir diğer yönteme göre. Kendi telefon numaranızı arardığınızda eğer çalıyorsa dinleniyorsunuz. Ama eğer meşgul tonu alıyorsanız o zaman dinlenmiyorsunuz.

Bunu da bizzat tecrübe etmediğim için bana pek gerçekci gelmiyor. Burası öyle bir ülke ki. Savcılıktan aldığınız "teknik takip ve dinleme yapılmamaktadır" raporu bile bazen dinlenmediğiniz anlamına gelemeyebiliyor.

Dinleme faaliyetleri içerisinde ise bu takibe takılmamak isteyenlerin izlediği değişik yöntemler var. Bunlardan ilki IMEI numarasını sıfırlamak. Bu yöntemde tam dinlenmeme sağlanmasa da, IMEI numarası telefonun software'inden tamamen sıfırlardan oluşan biçimde değiştiriliyor. GSM network'une sıfırlı bir IMEI ile kayıt olduğunuzda sahip olduğunuz avantaj ise. Telefonunuza daha sonra takacağınız başka simkartların dinlenme riskinin bulunmaması. Bu yöntem her marka güncel telefona uygulanamasa da bir çok telefon üzerinde bu işlem hala gerçekleştirilebilir.

Internet ise bir diğer yöntem. Skype kullanan netphone'lar çevredeki wireless internet bağlantısını otomatik algılayıp bağlanarak size atanan numarayı online hale getiriyor. Size atanmış yurtdışı gibi gözüken numarayı çeviren insanlar size ulaşabiliyor, siz de onlara. Aldığım kesin duyumlara göre emniyet teşkilatı skype aracılığı ile yapılan bu konuşmaların içeriğine ulaşamıyor. Fakat kimleri aradığınız ve kimler tarafından arandığınız bilgisini skype merkezinden alabiliyorlar.

Tabii bir de profesyonel ve yasal (?!) çözümler var. Bunlar genellikle bilinen ve bilinmeyen üç, dört harfli ulusal/global teşkilatlar tarafından kullanılıyor. Edinmek için devlet olmak şartı aranıyor (ya da en azından ergenekon tarzı startup bir yapılanma olmanız şart). Yoksa üretici şirketler size satış yapmıyor (en azından dışarıya yapmıyoruz diyorlar).

Bu sistemler cepte taşıbilir ya da bond çanta formunda gezdirilebiliyor. Belli bir mesafedeki GSM kullanan telefonları dinleyip, arayabilmekten tutun. Mobil dinleme ve kayıt istasyonu görevi gören aletler bile edinmek mümkün.

Mobil telefonlara özgü bu teknik izleme ve takip konusunda böyle yasal/yasadışı yöntemler yarışırken. Diğer yanda geçtiğimiz aylarda bir takım akademisyenler GSM networküne özgü bir açık bulduklarını açıkladılar. Bunun tam ayrıntılarını, proof of concept kodunu yayınlamadılar fakat konsept hakkında bilgi içeren bir paper'ı internet ortamında yayınladılar. Öyle ya. Full disclosure mantığına göre ayrıntıları yayınlamalarını bekleyemezdik, bu steril çocuklardan...

Belkide yakında sadece meraklıların ulaşacağı, cepte taşınan ufak dinleme aygıtlarına sahip olabilir ya da bunları kendimiz yapabilir durumda olacağız. Ki

Hiç yorum yok: